BASIN BÜLTENİ - Yeryüzünde Bir Sürgün
27/11/2018 - 02/02/2019
Zilberman Gallery-İstanbul, Çelenk Bafra’nın küratörlüğünde hazırlanan ‘‘Yeryüzünde Bir Sürgün’’ adlı uluslararası grup sergisini duyurmaktan mutluluk duyar. Antonio Cosentino, Manaf Halbouni, Hiwa K ve Zeynep Kayan’ın Almanya’da bulunma deneyimleriyle son üç yılda ürettiği yapıtları bir araya getiren sergi, 27 Kasım 2018 - 2 Şubat 2019 tarihleri arasında Zilberman Gallery-İstanbul’un Mısır Apartmanı’ndaki ana sergi mekanında görülebilir.
Sergi adını sürgün ruhunu incelikle yansıtan İspanyol yazar Juan Goytisolo’nun ‘Yeryüzünde Bir Sürgün’ adlı derleme kitabından ve yaşamı ‘gitmek’ olarak algılayıp yıllarını Almanya’da geçiren yazar Tezer Özlü’nün kendini yeryüzünün her yerinde sürgün görmesine referansla alıyor. Memleketlerini bırakarak başka yerlerde yaşayıp üretmeye devam eden, kendini bazen gezgin bazen sürgün ama her halükarda ‘yeryüzü sürgünü’ sayan bu iki yazar, göçmen kimliğinin gölgesine sığınmaktansa küreselleşen dünyada sürekli olarak artan hareketlilik ve göçün hızla yeniden şekillendirdiği gerçeklik hakkında düşünüp ürettiler.
“Kendimi genellikle yeryüzünün her yerinde sürgün sayıyorum. Ve hiç bir yerinde göçmen saymıyorum. Yazdıklarım göçmen yazını değil. Somut anlamda sürgün yazını da değil. Ben kendi kendimi her an, her yerde için için sürüyorum.”
Tezer Özlü, Yeryüzüne Dayanabilmek İçin, YKY (hazırlayan Sezer Duru), 2016
“Kalıplardan kaçmak için gidiyorum. Gitmekten yılmayacağım. Kentlere gitmek, kocalara gitmek, geri dönmek, ülkelere gitmek, tımarhaneye gitmek, gene gitmek, gene gelmek, hiçbir şey yıldırmayacak beni. Yaşamı, gitmek olarak algılıyorum.”
Tezer Özlü, Yaşamın Ucuna Yolculuk, 2005
“İnsan ağaç değildir. Kökü olmaz, kalkar, yürür, gider!”
Juan Goytisolo, Yeryüzünde Bir Sürgün, Metis (hazırlayan Neyire Gül Işık), 1992
Avrupa, son yıllarda savaş ve politik çalkantıların tetiklediği yeni göç dalgası ve yükselen yabancı düşmanlığı arasında sıkışırken Türkiye, sürekli göç alıp veren, üstelik sosyopolitik meseleleriyle kendi halkında sürgünlük tedirginliği yaratan bir ülkeye dönüştü. Sergi, bu göç ikliminin nüvelerini sanat yoluyla anlamak adına yakın dönemde Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyadan Almanya’ya, özellikle de Berlin’e yerleşen ya da sadece bir misafir sanatçı programı için kentte geçici süreliğine yaşayıp çalışmayı deneyen sanatçıların çalışmalarına bakıyor. Memleketlerini geçici ya da kalıcı bir süre bırakıp Almanya’da üreten dört sanatçı, farklı üslup, deneyim ve bakış açılarıyla aidiyet, yabancılık ve yer değiştirme kavramları üzerine düşünüyorlar. Otobiyografik aktarımlarla kişisel ve psikolojik bir yolculuk olarak değerlendirdikleri göç ve sürgün kavramlarını bilinen kalıpların ötesine taşıyorlar.
Sergi, Zeynep Kayan’ın Berlin’deki geçici atölyesinde bir yerden başka yere gitmek ya da arada kalmak kavramlarına dair içsel sorgulamalarıyla ortaya koyduğu performatif imgelerle açılıyor. Manaf Halbouni’nin yersiz-yurtsuz yollara düşenlere ithaf ettiği ilk serisi, sanatçının göçebe ruhuna ve bağımsız doğasına işaret ederken kamusal bir barış anıtı sayılan ikinci çalışması, son yılların en acıklı göç dalgasını yaratan Suriye İç Savaşı’nın gerçekliğini Berlin ve Dresden meydanlarına taşıyor. Aynı coğrafyadaki bir başka trajediden kaçan Hiwa K’nın sergideki ilk video-hikayesi Irak’tan Almanya’ya uzanan yolculuğuna ve sürgünlük deneyimine dair duygulu bir şiir gibi akarken, diğeri sığınmacı ve mültecilerin mütemadiyen yaşadığı resmi sorgulamalar kadar sert ve çarpıcı. Antonio Cosentino’nun Berlin’deyken rüyasında Berlin Duvarı’nın bir benzerinin İstanbul’u iki kutba ayırdığını görmesiyle tetiklenen üretimleri ise, sanatçının nereye giderse gitsin peşini bırakmayan aidiyet ve aidiyetsizlik hissinin tezahürü olmalı.
Yeryüzünde Bir Sürgün için hazırlanan sergi kataloğu, küratör Çelenk Bafra’nın sergi ve yapıtlara dair kavramsal metninin yanı sıra “Bu Ülkeden Gitmek: Yeni Türkiye’nin Göç İklimini Buradakiler ve Oradakiler Anlatıyor” başlıklı kitabın iki yazarından İlksen Mavituna’nın yeni bir makalesine yer veriyor.
Sergi ile ilgili bilgi için Seyhan Musaoğlu ile iletişime geçebilirsiniz: seyhan@zilbermangallery.com
Antonio Cosentino, 1970, İstanbul’da yaşayıp çalışıyor. 1994’te Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nden mezun olan sanatçı, kişisel pratiğinin yanı sıra 1996-2010 arasında Hafriyat Grubu ile üretimlerde bulundu. 2017 yılının bir bölümünü Zilberman Galeri’nin misafir sanatçısı olarak Berlin’de geçiren sanatçının Berlin’deki ilk kişisel sergisi ‘Summer was a Beautiful Day’ Şubat 2018’de Zilberman Gallery-Berlin’de açıldı.
Manaf Halbouni, 1984, her yerde yaşayıp çalışıyor. Şam’da doğan sanatçı güzel sanatlar akademisinden sonra Suriye iç savaşı öncesi Almanya’ya gelerek Dresden Sanat Akademisi’nde eğitime devam etti. Suriyeli Alman sanatçı olarak tanıtılan Manaf Halbouni, 2018 sonbaharında Alman Dışişleri Bakanlığı’nın misafir sanatçısı olarak Berlin’de çalışıyor. Sanatçının Dresden, Leipzig ve Berlin başta olmak üzere Almanya’da çok sayıda kamusal alan müdahalesi ve sergisi bulunuyor.
Hiwa K,1975, Berlin’de yaşayıp çalışıyor. Süleymaniye’de doğan sanatçı, 25 yaşında Irak Kürdistan’ından işgal öncesi ayrılıp İran, Türkiye ve Yunanistan ve İtalya üzerinden nihayet Almanya’ya yerleşti. Otodidakt sanatçı, Flamenko ustası Pano Pena’dan müzik eğitimi aldı. 2017 yılında dünyanın en önemli sergilerinden Documenta 14 için hem Atina ve Kassel’e davet edilen sanatçının aynı yıl, Berlin’deki KW Enstitüsü’nde sanat pratiğinin son on yılına odaklanan kişisel sergisi ve kitabı izleyiciyle buluştu.
Zeynep Kayan, 1986, Ankara’da yaşayıp çalışıyor. 2008 yılında Bilkent Üniversitesi, İletişim ve Tasarım Bölümü’nden mezun olan sanatçı Hollanda’nın Utrecht kentindeki MaHKU’nun Güzel Sanatlar bölümü’nde yüksek lisansını tamamladı. 2011 Ankara’da açılan Torun’un kurucularından olan Kayan, kişisel sanat çalışmalarına odaklanıyor. 2017 yılının bir bölümünü Zilberman Gallery’nin misafir sanatçısı olarak Berlin’de geçirdi ve Zilberman Gallery-Berlin’de yeni üretimlerini bir gösterimle sundu.
Çelenk Bafra, 1978, Istanbul’da yaşayıp çalışan küratör Çelenk Bafra, güncel sanatı destekleme amacıyla kurulan SAHA Derneği’nin direktörlüğünü üstleniyor. Sanat yazılarının yanı sıra Açık Radyo’da pazartesileri “Hariçten Sanat” adlı bir kültür-sanat programı hazırlayıp sunuyor. Bafra, 2018 yılının bir bölümünü Zilberman Gallery’nin misafir küratörü olarak Berlin’de geçirdi ve Alman Akademik Değişim Servisi DAAD’ın davetiyle Artists-in-Berlin programının seçici kurulunda çalıştı. 2011’den 2017 sonuna dek İstanbul Modern’de sergiler ve programlar direktörü ve küratör olarak çalışan Bafra, 2001-2010 arasında İKSV bünyesinde İstanbul Bienali direktörü, Fransa’da Türkiye Mevsimi artistik koordinatörü, Cité des Arts Türkiye Atölyesi kurucu direktörü ve Venedik Bienali Türkiye Pavyonu danışmanı gibi görevler aldı. Türkiye’nin yanı sıra Almanya, Birleşik Krallık, Danimarka, Hollanda, İtalya ve Fransa’daki sanat kurumlarında sergi ve programlar düzenledi.
>Antonio Cosentino - Duvar
Sanatçı Sayfaları
- Zeynep Kayan
- Hiwa K
- Antonio Cosentino
- Manaf Halbouni